Önceki "Borsa Sihirbazları" kitabını aratmayacak, hatta çok daha farklı bir dille ele alınmış olan "Bilinmeyen Borsa Sihirbazları" kitabını sizler için özetledik. Teknik analiz, indikatörler ve algoritmalar ile borsada para kazanmak için isimleri pek duyulmamış, ancak büyük kazançlar elde etmiş yatırımcıların yorumları bu yazımızda.
Kitapta, başarılı ama bilinmeyen yatırımcılardan tavsiyeler bulunuyor. Günümüz dünyasında adını ve sanını duymadığımız, geçmiş yıllardaki tanınmışlığından daha az bilinen çok başarılı insanlar var. Hem algoritma tarafında olsun, hem manuel trader tarafında olsun, bu insanlar belki de kendilerini gizliyorlardı. Bu açıdan kitabın yazarı Jack D. Schwager'in bakış açısıyla bu kitabın yazılması da bizim için avantaj.
Bu kitap ile birlikte günümüz dünyasında başarılı Trader'larından daha başarılı olmanın kurallarını öğreniyoruz. Özellikle, günümüz dünyasının algoritmik trade'ine karşılık ya da HFT (High Frequency Trading, Yüksek Frekanslı İşlemler)'lerine karşılık nasıl başarılı olunabileceği konusu kitapta işlenmektedir.
Eğer bu işte en iyisi olmak istiyorsanız en iyilerin ne yaptığını bilmelisiniz. Bu yüzden, trade etmeden mutlaka bu kitap okunmalı. Kitapta her hikaye kendince özel ve güzel derlenmiş. Okuması zevkli. Kitabın son kısmında 46 madde ile kitabın özeti niteliğinde "borsa sihirbazları dersi" bölümü bulunmaktadır.
Önemli kayıplar göze alamıyorsanız stop loss (zarar kes) kullanmanız gerekiyor. Bir işlemin iki kısmı vardır; yön ve zamanlama. Bunlardan birinde yanlış çıkarsan işlemden de yanlış çıkarsınız, demiş Peter Brandt.
Gerçekte, açık pozisyon karları henüz sizin değillerdir. Evet en büyük yanılgılardan biridir. Karşınızda ekranda veya cep telefonunuzda gördüğünüz para sizin değil. Hatta bırakın, karı realize ettiğinizde de para sizin değil, ta ki o parayı gerçek manada harcamaya başladığınızda gelir olarak kaydettiğiniz o para sizindir.
Cuma kapanışından itibaren zararda olan açık pozisyonları kapatmanın en iyisi olduğunu öğrendim, diyor Peter Brandt. Eğer Cuma'ya pozisyon bırakıyorsanız, mutlaka yönetilebilir olması gerekiyor, yani riskleri yönetebiliyor olmanız ve marjlarınızın ve zarar kes (stop loss) noktalarının ona göre ayarlanması gerekiyor.
Eğer bütün gün oturup bilgisayar ekranı izlerseniz kendinizi sabote etmiş olursunuz. Bu nedenle, algoritmik trader yapmak çok önemlidir, çünkü en büyük rakibiniz en büyük sorununuz sizsiniz. Ekranın başındasınız, sanki dünyaları siz yönetiyormuş gibi. Gerek yok böyle bir şeye. Bırakın, bakmayın. Algoritmalar yönetsin, çünkü baktıkça saçmalayacaksınız.
Size avantaj sağlayan grafikler değil, risk yönetimidir. Avantajı disiplin, sabır ve işlem emirlerini uygulamadan sağlamalısınız. Kayıplarını kişiselleştirmeyin, piyasalar sizin kim olduğunuzla ilgilenmiyor. Başarılı bir trader olmak için kendi işlem tarzınızı geliştirmelisiniz. Kendi tarzınızı oluşturmak uzun zaman alır, kendi algoritmalarınızı yazarken de bu böyledir. Zamanla ilerleyen bir konu. Geliştiriyorsunuz, ilerliyorsunuz ve bunun faydalarını o dünyanın devinimi içinde görmeye başlıyorsunuz. Bir kartopu gibi düşünün. Büyüyor, büyüyor, büyüyor ve her seferinde daha farklı formasyonlarda beyniniz çalışıyor. Sonunda nihai olmamız gereken seviyeye geliyorsunuz.
Bu deneyimin bende önemli bir etkisi oldu, diyor Jesse Livermore. "Paranı otururken kazanırsın" dediği gibiydi. (Jason Shapiro). Pozisyonun üzerinde oturursanız para kazanabilirsiniz. O yüzden bu oturma süresi ve zamanı çok önemlidir.
Fiyat sana bir şey anlatırken onunla savaşma, onunla git. Biz yancıyız, rakip değiliz. Fayda sağlıyoruz. Dövüşmeye gitmiyoruz.
Mutluluk; gününü yapmak istediğiniz şeyi yaparak geçirmektir. Yaptığınız işte iyiyseniz para kazanırsınız, ama amaç bu değil. Amaç, bir konuda iyi olmaktan aldığınızız memnuniyettir. Bu işleri yaparken mutlu olmazsanız, memnun olmazsanız, gece yattığınızda rüyalarınıza girmezse, rüyanızda gördüğünüz algoritmayı yazdığınızda o algoritma sizin en başından algınız olmazsa bu iş olmaz.
Hiç kimse piyasadan daha akıllı değildir. En fazla bilgi sahibi olan insanların tarafında olmalısınız. Bilginin sahibi olamazsanız bilgi sahiplerinin kölesi olursunuz. Trader'lıkta en önemli şey zihinsel sermayedir. Bu nedenle, bol bol okumalı, bol bol grafiklere bakmalı ve düşünmelisiniz.
Bazen, eğer pozisyon çok büyük değilse, birkaç dakika bekleyin. Eğer pozisyon büyükse ve işler ilk 20 veya 30 saniyede iyi gitmeye başlamamışsa çıkın. Ne zaman trend'de oturacağınıza ve ne zaman kar alacağınıza dair önceden belirlenmiş kurallarınız olmalıdır. Gün boyu ekranlara bakmak, sizi tıklamaya davet eden bir kumarhane gibidir. Dürtüsel işlemler yapmanın cazibesine karşı korunmanız gerekir.
Kötü veya kaçan bir işlem sizi tutarsız hale getirirse, geri dönüş için kurallarınız; ara ver, spor yap, doğaya çık ve eğlen olmalıdır. Mutlaka yürüyüş yapın, bisiklet sürün, başka bir şey uğraş bulun. Bir fırsatı kaçırmanız önemli değil, çünkü her zaman başka bir fırsat olacaktır. Piyasalar size her zaman fırsat verecektir. 50 sene önce de böyleydi, 100 yıl önce de böyleydi.
Stop koymak, zarar kes kullanmak, sizin için değişmez bir kural olmalıdır.
Her zaman hatalarınızdan ders çıkarmaya çalışın ve bir aynı hataları tekrar yapmaktan kaçının. Hatalarınızdan alacağınız dersler sizi aslında geliştiren bir şeydir. Bu da aslında optimizasyonun temel konularından biridir. Bu süreç mekanizmasını geliştirmezseniz gelişiminizi ilerletemezsiniz.
Bir trader olarak elde ettiğiniz her başarının arkasındaki en önemli faktör iç odaklanmadır. Öz yansıtma, öz farkındalık, günlük tutma, meditasyon ve nefes çalışması gibi. İlham nereden gelir belli olmaz misali, not alın. Düşünün beyin çalışsın. Dünyanın en iyi, en zeki, en ünlü bilim insanlarının hepsinin bir not defteri vardır. Bu nedenle, işlem istatistiklerinizi derleyin ve bir günlük tutun.
Pozisyon kötü gittiğinde kendini ödüllendirme fikri benzersiz bir tavsiye niteliğindedir.
Günde %3 kazanabilirseniz, hesabınızı bir yıldan az bir sürede 1 milyon Dolar'a çıkarabileceğinizi göreceksiniz. Bir oyun planınız ya da genel planınız, 3-5 yıllık, olmazsa akıntıya kapılarak giden bir insan olursunuz. Şans faktörünü kullanıyorsunuz demektir. Ama plan çerçevesinde gittiğinizde şunu bilirsiniz, ben şu sürede şu noktada olmalıyım. Böylece, hem ölçümlenmesi hem de moral motivasyon için ihtiyaç olan bir gerektir.
Metodolojinize ve işlem planınıza bağlı kalmanız gerekiyor. Başarılı olmak için bir Trader kendi piyasa yaklaşımlarını bulmalıdır. Bu nedenle, bol bol okuyarak kendi fikir jimnastiğinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bunu yapamazsanız olmaz. Emek harcamanız gerekiyor.
Daha iyi çalışan bir şey aramak ile aşırı optimizasyon yapmak arasındaki dengeyi bulmalısınız. Optimizasyon da çok önemlidir, ama çok dikkat etmek gerekiyor, çünkü ince bir çizgi var.
Günlük işinizden ayrılmayın. Piyasalarda ne kadar rastgelelik olduğuna dair yaklaşım geliştirmeye çalışın. Her şeyi test edin. Sırf birisi öyle diyor diye bir şeyin çalıştığını veya çalışmadığını varsaymayın. Deney yapma arzunuz asla tükenmesin. Deneyin, test edin, optimize edin, çevirin, tersten bağlayın, sağdan bağlayın, soldan bağlayın. Büyük icatların birçoğu ters deneylerden ve alakasız deneylerden çıkmıştır. Zihniniz çalışsın, jimnastik yapsın, kaslarını geliştirsin ki size çıktılar versin.
Hatalarınızdan ders çıkarma konusunda harika olmalısınız. Zor zamanları atlatabilmek için Trader olmayı seviyor olmalısınız. Bu işi sevmezseniz, bu işi içinizde ve aklınızda hissetmezseniz, rüyanızda görmezseniz Trader'lık çok kolay değildir. Şans faktörü her zaman vardır ve birileri başarılı olacaktır. Ama bunu bilinçli bir şekilde yapabilmeniz için kesinlikle ama kesinlikle seviyor olmanız gerekiyor.
Kitabın tamamını okumak isterseniz aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.