Borsada İçeriden Öğrenme ile Para Kazanmak

Borsada içeriden öğrenme (insider trading), bazı yatırımcıların diğerlerinden daha fazla bilgiye sahip olduğu bir durumdur ve genellikle bilgi asimetrisi olarak adlandırılır. BIST 100'de alım satım işlemleri sırasında, içeriden öğrenme avantajına sahip kişiler, hisse alım ve satım performanslarını etkileyen kritik bilgileri elde edebilir. Bu bilgi, genellikle şirket içindeki bazı gelişmelerle ilgili olup, içeriden öğrenenlerin geçmiş performansları, piyasada belirgin avantajlar sağladığını gösterir. Bu yazıda, içeriden öğrenme ile para kazanma stratejilerinin nasıl çalıştığını ve bu durumun borsa üzerindeki etkilerini ele alacağız.

Borsada İçeriden Öğrenme
Borsada İçeriden Öğrenme

Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) gereği bir şirketin hakim ortakları, büyük hissedarları, yöneticileri, belli bir paydan daha yüksek oranda paya sahip olan yatırım fonları ya da bir şirketin kendi hissesini geri alım yaptığı ya da geri aldığı hisseleri sattığı zamanlarda Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP)'unda bu işlemlerin paylaşılması gerekmektedir.

KAP bildirilerinde işlemin tarihi, miktarı ve tutarı belirtilir. Bir çalışma kapsamında 2015-2020 yılları arasında BIST 100'de olan şirketlerin yapmış olduğu 2130 alım satım bildirimi incelenmiştir. Bu bildirimler arasında hakim ortak, yabancı yatırımcı, Türk fonlar, Türk yatırımcılar, yöneticiler ve şirket geri alımları gibi farklı paydaşların işlemleri vardır. Bu işlemlerde yatırımcıların hangi tür hisselerde işlem yaptıkları ya da takip eden dönemde hem alımlar hem satımlar bazında işlem yapılan şirketin performansının nasıl değiştiği analiz edilmiştir.

Bilgi Asimetrisi

Bilgi asimetrisi, aynı piyasada bulunan farklı paydaşların aynı seviyede bilgi sahip olmamasıdır. Borsa İstanbul'da da haliyle birçok şirket ve onbinlerce, yüzbinlerce yatırımcı var. Fakat bu farklı yatırımcı gruplarının aynı bilgiye sahip olduğu söylenemez. Özellikle şirket yöneticileri ve hakim ortaklar şirketin doğrudan içindedirler ve şirketle ilgili hem kararları almakta hem gelişmelerin farkında olmaktadırlar. Aynı zamanda yıllardır aynı şirkette olmanın, aynı sektörde çalışmanın verdiği tecrübe ve bilgiyle diğer yatırımcılara kıyasla ciddi bir üstünlükleri söz konusudur.

Diğer yandan her şirkette finansal tabloları hazırlamaktan sorumlu olan yetkililer ya da bu finansal tabloları denetleyen denetim kuruluşları vardır. Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) da bu finansal tablolar duyulmadan belki haftalar önce ne tip bir finansal ile karşılayacağını bu çalışan personel bilebilmektedir. Bu personellerin sayısı da şirketin büyüklüğüne göre değişmektedir. Fakat en az 10, 50 belki 100 kişi olabilir.

Büyük yatırımcılar yüksek kaynaklarla iş yapmaktadır. Örneğin, küçük yatırımcı 10.000 lira yönetirken büyük bir yatırımcı 100 milyon Dolar yönetmektedir. Büyük yatırımcı 100 milyon Dolar'ı yönetirken 10.000 liralık küçük bütçe ile hareket eden bir vatandaş gibi hareket etmek zorunda değildir. Ciddi kaynaklar ayırır ve belki bütçenin %1'ini, yani 1 milyon Dolar'ı araştırma için harcar. Bir yatırımcı eğer bir şirkete 100 milyon Dolar yatıracaksa o şirketin iyi mi kötü mü olduğuna ya da o şirketle ilgili özel bilgilere ulaşmak için 1 milyon Dolar'ı gözden çıkarması gayet makuldür. Tabi hacim büyüdükçe, tutar büyüdükçe bilgiye ulaşmak çok daha kolaylaşmaktadır. Bütün bunlar yatırımcılar arasında ciddi farklılıklar yaratmaktadır.

İçeriden Öğrenen İşlemleri (Insider Trading)
İçeriden Öğrenen İşlemleri (Insider Trading)

İçeriden öğrenenlerin işlemleri genelde toplum ve yatırımcılar tarafından karıştırılmakta ve yasal olmadığı şeklinde yorumlanmaktadır. Oysa her yatırımcı gibi şirketlerin yöneticileri ve hakim hissedarları da şirkete yatırım yapma ya da ellerindeki hisseleri satma haklarına sahiptirler. Yalnız bunu yaparken, hakim bir hissedarsa her hisse alalım ya da satışında ya da bir fon ise belirli limitleri geçirmesi durumunda, örneğin şirketteki payın %5'in üstüne çıktığında, ya da yönetici ise yaptığı işlemleri ya da şirketin kendi hissesini alması ya da satması durumunda, bütün bunlar Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP)'nda duyurularak yapılabilir.

Tabi önce alım ya da satım yapılır, ondan sonra şu tarihte şu fiyat aralığından şu kadar hisseyi sattım ya da aldım denir. Bu durum bu şekilde yapılan içeriden öğrenen işlemleri yasaldır. Fakat bunun dışında yasal olmayan işlemler de muhakkak vardır. Örneğin, büyük bir yatırımcı büyük bir şirkete ortak olmuştur ve doğrudan kendi adıyla satsa ya da alsa dikkat çekecektir. Bu nedenle, gizli yollarla başkasının adına işlem yapabilir. Farklı fonlar kurdurtulabilir, farklı araçlarla spekülasyon yapılabilir, manipülasyon yapılabilir ve bunu tespit etmek çok zordur. Şirkette bir çalışan ya da şirketin finansal tablolarını denetleyen bir personel sahip olduğu bilgileri dışarıya sığdırabilir, ki bu da oldukça yaygın rastlanan bir durumdur. Bu durumda da daha finansal tablolar yayınlanmadan dışarıda alakasız insanlar bu bilgiye dayanarak işlem yapabilir ve haksız kazanç elde edebilirler. Bu durum "Yasal Olmayan İşlemler" kısmına girmektedir. Ama dediğimiz gibi bu çalışmada biz "Yasal İşlemler"den, yani KAP bildirimlerinden, yola çıkarak acaba içeriden öğrenenler ilave getir elde edebiliyor mu edemiyor mu bunu ortaya çıkarmaya çalışacağız.

BIST 100'de Alım Satım İşlemleri

BIST 100'de Alım Satım İşlemleri
BIST 100'de Alım Satım İşlemleri

İçeriden öğrenen işlemler ile endeks arasında bir ilişki var mı? Yukarıdaki grafikte de gördüğünüz gibi belli dönemlerde içeriden öğrenenler tarafından yapılan işlemlerin sayısının oldukça arttığını gözlemliyoruz. Acaba içeriden öğrenenler, farklı şirketlerdeki içeriden öğrenenler yöneticiler ya da şirket geri alımları, piyasayı zamanlayabiliyor.

Yukarıdaki grafikte sol eksen BIST 100 endeksine, sağ eksen ise ilgili aydaki alım ya da satım işlem adetini vermektir. Grafikte gri çizgiyle BIST 100 endeksini görüyoruz. 2015 başından 2016 Ocak'a kadar geçen bir yılda endeks düşerken, içeriden öğrenenlerin asla alım yönünde harekete geçmediğini görürüz. Fakat 2015'in sonunda bir anda içeriden öğrenen alımları artıyor ve yüklü miktarda alım gerçekleşiyor. Hemen peşine de BIST 100 endeksinde bir yükselme trendi başlıyor. Yükselme olunca bu sefer alım azalıyor ve birazcık satma gerçekleşiyor.

Sonra 2016 yılı boyunca bir duraklama dönemi yaşanmış ve bu duraklama döneminde içeriden öğrenenler sürekli yüklü miktarda alım yapıyorlar. Satım miktarının da oldukça az olduğunu görmekteyiz. Sonra borsada bir ralli başlıyor ve ralli ilerledikçe alımların azaldığı ve satışların ise kademeli arttığını görüyoruz. Belli bir noktada artık alımlar iyice duruyor ve borsa iyice yükselmiş oluyor. Ondan sonra, grafiğe tam olarak yansımayan, 2017 Aralık'ta bir duraklama ve ani bir düşüş yaşanıyor. O düşüşte sert bir alım geliyor ve ondan sonra alımlar yine duraksıyor. Sonra bir düşüş başlayınca yine içeriden öğrenenler alıma geçiyor ve alım yaşandıktan sonra borsa birazcık yükselince bu sefer satışlar yoğunlaşıyor.

2020 Mart'ta pandemi döneminde borsa sert düşünce içeriden öğrenenler sert alıma geçiyor. Ondan öncesinde satış yapıyorlar, yani tepe bir noktada satış yapıyorlar, dip noktada alış yapıyorlar. Grafiği incelemeye devam ettiğimizde satışların tepe yaptığı bir noktada endeks seviyesini iyi olduğunu görüyoruz. Alışların tepe yaptığı noktada endeks seviyesinin düşük olduğunu görüyoruz.

Yine satışların tepe yaptığı noktalara bakalım, genel olarak endeksin ideal seviyelerde uygun fiyatlarla satış yaptığını ve yine uygun fiyatlarla alış yapabildiklerini görüyoruz. Yani çok daha soğukkanlı bir şekilde şirketleri piyasayı doğru analiz ettiklerini yorumlayabiliriz.

Hisse Alım ve Satım Performansları

Hisse Alım ve Satım Performansları
Hisse Alım ve Satım Performansları

Yukarıdaki grafikte de içeriden öğrenen işlemi açıklanmadan önceki bir yılda ve açıklandıktan sonraki bir yılda ilgili hisselerde ortalama getirirler nasıl gerçekleşmiş bu analiz ediliyor. İşlem tarihi "t" tarihinde endeksi 100'e eşitledik. Gördüğünüz gibi satış işlemleri için konuşursak genelde içeriden öğlenler oldukça yüksek performans göstermiş hisseleri satmışlar. Nispeten geçmişte son 1 yılda, 3 ayda, 1 ayda ve 1 haftada yatay seyretmiş ya da kötü performans sergilemiş hisseleri almışlar.

Bu işlem gerçekleştikten sonra içeriden öğrenenlerin alım yaptığı tarihten sonra alınan hisselerin performansı oldukça yüksek seyrederken, 1 yıllık dönemde neredeyse %25 gibi bir pozitif bir performans varken, satış yaptıkları hisselerde performansın %10 gibi daha düşük bir değer de kaldığı görülmektedir. Bunlar yaklaşık 2.000 adet işlemin genel ortalamalarıdır. Tabii ki her işlem kar etti veya her satım zarar etti gibi yorumlamamalıyız, fakat genel olarak içeriden öğrenenler düşük performans göstermiş hisseleri almakta ve yüksek performans gösteren hisseleri satmaktadır. O işlemden sonra da genelde alım yaptıkları hisselerin performansı satış yaptıkları hisselerin performansından daha yüksek çıkmaktadır.

Alım ve Satış Tutarı ile Performans Arasındaki İlişki
Alım ve Satış Tutarı ile Performans Arasındaki İlişki

Alım tutarı ya da satış tutarı ile performans arasında bir ilişki vardır, çünkü bazen yöneticilerin ya da hakim ortakların piyasaya sinyal vermek amacıyla bu işlemleri yaptığını biliyoruz. Örneğin, pozitif bir imaj vermek istiyor, pozitif hava yaratmak istiyor ve alım yapıyor. Acaba bu alım yatırımcıları kandırmak için mi yapıldı, yoksa gerçekten bilinçli bir şekilde mi yapıldı? Bunu da test etmenin en kolay yolu alım tutarına bakmaktır, çünkü eğer bir içeriden öğrenen yüklü bir alım yapıyorsa bunu sinyal vermek için yapma ihtimali düşüktür. Daha çok düşük tutarlı alımlarla piyasaya sinyal vermeye çalışabilir. O yüzden, tutarına göre alım ve satımları kıyaslıyoruz.

Alımlarla satışlar arasında ciddi bir performans farkı olmadığını, hatta yüksek tutarlardaki alımlar için performans daha düşük seyretmiş. Satışlarda ise yüksek tutarlı satışlarda performans oldukça kötü, yani çok başarılı çıkışlar olmuş. Fakat yine tutar ve doğrudan bir ilişki var diyemeyiz, çünkü performansla tutarların dağılımı istikrarlı değil. Bir yükseliyor bir düşüyor, yani "tutarla performans arasında bir ilişki var" sonucu çıkmıyor.

İçeriden Öğrenenlerin Geçmiş Performansları

İçeriden Öğrenenlerin Geçmiş Performansları
İçeriden Öğrenenlerin Geçmiş Performansları

Genelde insanlar düşük performans göstermiş hisseleri almak isterler ve yüksek performans göstermişleri de satmak isterler. Bu yatırımcıların yanlış işlem yapmalarına neden olur. Acaba aynı sorun içeriden öğrenenlerde de var mı diye araştırıldığında, hisselerin üç gruba ayırıldığını görüyoruz.

İçeriden öğrenenlerin yaptığı alımları; düşük getirili hisseler %30'luk dilim, arada kalan %40'lık dilim ortalama performans göstermiş ve %30'luk dilim ise son 1 yılda en yüksek performans göstermiş hisseler olarak 3 gruba dağıtılmış. Daha sonra çok düşük getirili hisselerde içeriden öğrenenlerin alımları nasıl performans sergilemiş, yüksek getirili hisselerde içeriden öğrenen alımlar nasıl performans sergilemiş diye incelenmiştir.

İnceleme sonucunda, eğer bir hisse yüksek performans sergilediği halde içeriden öğrenenler o hissede alım yapıyorsa bu oldukça pozitif bir sinyalidir. Tam tersi, düşük performans sergilemiş bir şirkette son 1 yılda içeriden öğrenenler satış yapıyorsa bu gerçekten o şirket için oldukça olumsuzdur, çünkü içeriden öğrenenlerin yüksek getiri elde etmiş şirketlerdeki yaptıkları satışlar düşük getiri yapmış şirketlerde yaptığı satışlardan çok daha başarısız. Yani sattıkları halde yine bu performans yüksek çıkabilmiş. Fakat düşük performansa rağmen sattılarsa, bu gerçekten çok olumsuz.

Tabii buradaki bütün sonuçlar geneldir. "İçeriden öğrenenler bütün alımlarında başarılıdır" ya da "İçeriden öğrenenler bütün satışlarında başarılıdır" dememeliyiz ya da sadece içeriden öğrenen işlemine bakarak yatırım yapmamalıyız. Fakat genel olarak araştırma sonuçları şunu gösteriyor, içerikten öğrenenler bir şirkette alım yaptıysa bu pozitif bir sinyaldir ve o şirketin pozitif performans gösterme ihtimali daha yüksektir. Eğer bir şirkette satış yaptılarsa da o şirketin devam eden süreçte daha kötü performans göstermesi muhtemeldir. Tabi çok sayıda istisna var.

İçeriden öğrenenler tarafından alımların ya da satışların yaklaşık %70'i başarılı ve %30'un da yanlış işlem yapıyor. Örneğin, alımı yapıyor alımdan sonra düşüş devam ediyor ve satış yapıyor. Satıştan sonra ciddi bir ralli başlıyor gibi sonuçlarla da geçmişte karşılaşıldı.

^