Borsada yatırım yaparken, hisse senedinin ne zaman satılacağına karar vermek stratejik bir önem taşır. Satış fiyatını belirlemek, hedeflerinize uygun bir kâr elde etmenizi sağlar ve etkili bir hesaplama modeli kullanmak bu hedeflere ulaşmanıza yardımcı olur. Çevresel faktörler ve konjektür analizi, piyasa koşullarındaki değişiklikleri değerlendirmenize olanak tanır, bu da satış zamanlamanızı etkileyebilir. Kâr realizasyonu ise, kazancınızı gerçekleştirme aşamasıdır ve doğru zamanlama ile maksimum verim almanızı sağlar. Bu yazıda, borsa vadelerini nasıl belirleyeceğiniz ve hisse senedini ne zaman satmanız gerektiğine dair önemli stratejileri ele alacağız.
Çoğu yatırımcının özellikle de orta seviyeden iyi seviyeye geçiş aşamasında olan birçok yatırımcının aklında olan, aklını kurcalayan ve kendisini paradoksa sokan bir sorudan bahsedeceğiz. Bu aslında sadece borsada değil, tüm yatırım enstrümanlarında en çok sorulan soru ve en büyük paradoks olarak karşımıza çıkıyor. Burada anlatımımızı bir hisse senedi üzerinden yapacağız, ama bu hisse senetleri olabilir, emtialar olabilir, kripto paraları olabilir, döviz olabilir, altın olabilir. Yani neredeyse tüm yatırımlar içerisinde aklımıza takılan çok önemli bir paradoks olarak karşımıza çıkıyor.
Nedir bu paradoks? Ben bu yatırımı alıp uzun vadeli mi tutsam, yani bir değer yatırımcısı mı olsam, hedeflenen seviyeye kadar uzun vadeli sürekli olarak ekleme yaparak, hiçbir şekilde satış yapıp veya ani krizlerde elimdeki malı kaybetmeden sürekli olarak tutmaya devam etsem ve uzun vadeli mi kazansam, yoksa bir diğer denilen gibi kâr realizasyonu yapmaya çalışmalı mıyım? Ani yükselişlerde satış yapmalı mıyım? "Kâr cebe yakışır, kâr realizasyonu yapın", sözlerini dikkate almalı mıyım? Çünkü baktığımız zaman ikisinin de doğru olduğunu görüyoruz. Yani aslında bir değer yatırımcısının uzun vadeler tuttuğunda çok kazanabildiğini görüyoruz.
Türk Hava Yolları hissesine baktığımızda 2020'nin Mart ayında, 7-8 lira olan hissenin 280 lira olduğunu, yani 4 senede 40 katına çıktığını görüyoruz. Ereğli'nin 10 senede 20 katına çıktığını görüyoruz. Gibi gibi hisseleri incelediğimizde diyoruz ki aslında alıp tamamen uzun vadeli tutmalıyız, ne olursa olsun satmamalıyız.
Fakat ardından yine eğitimciler, uzmanlar olarak şunu da ifade ediyoruz. %20-30'luk kâr marjını, hızlı yükselişleri o ay veya o hafta içerisinde yakaladığınızda satmanız gerekiyor. Örneğin, 1 ayda %5 yükseldi diye satmaya gerek yok, ama 1 ayda %30-40 yükseldi ise burada bir satış yapılması, kâr realizasyonu yapılması gerekiyor. Fakat bu iki şey birbirini aslında paradoksa sokuyor.
Örneğin, biz bugün Türk Hava Yolları hissesini 280 lira seviyesinden aldık. Hızla 340 liraya gitti. Satacak mıyız yoksa doğru hisseyi bulduğumuz için beklemeye devam mı edeceğiz?
Bir hisseyi almadan önce kaçtan satacağınızı biliyor olmanız gerekiyor. Bu hisseyi neden aldınız? Bu hisseyi almanızdaki motivasyon nedir?
Bu altın için de geçerli. Altını kaç liradan satacaksınız, dövizi kaç liradan satacaksınız? Hangi olay gerçekleştiğinde neden satacaksınız? Bunu bilmeniz gerekiyor. Örneğin, Türk Hava Yolları hissesini korona salgını krizinde bu düşüş yaşandığı zaman 8-9 liralar seviyesilerinde hafif yükseliş başladığında aldığınızı düşünelim. Alırken motivasyonunuz, fikriniz ve kaç liralardan satacağınız ne olmalı? Bu tip pandemi virüssel olaylar en çok hava yolları şirketlerini etkiliyor, çünkü ülke dışına çıkma yasaklanıyor.
Pandemi bitince mi satacağız? Yoksa pandemi bitip şirket kar yazmaya başlayıp karını öz kaynaklarına aktarmaya başladığında mı satacağız? Buna karar vermemiz gerekiyor. Şirket özkaynaklarını arttırmaya başlayıp net dönem karlarına artı yazmaya başladığında mı? Yoksa pandemi etkisi geçti ve aşı bulundu dendiği anda mı satacağız? Artı bilançolar gelmeye başladığında satabilirsiniz.
Bunu pandemi dışında bir dönemde, Ereğli hissesi için şu temettü miktarında, Tofaş'ta şu konu gelince, şu yazılım şirketinde şu buluş gelince satacağım diyebilirsiniz. Bunu çeşitlendirebilirsiniz. Ama satış fiyatını belirlemek noktası çok önemli. Satış fiyatını belirlemek noktası aslında bizlere şunu göstermiş oluyor. İndirgenmiş nakit akım modelini, temettü büyüme modellerini bilmemiz ve hisselerin hedef fiyatlarını hesaplayabiliyor olmamız gerekiyor.
Peki ne yapmamız gerekiyor?
Hedef fiyatımız olduktan sonra biz hedef fiyata gidene kadar aslında hissenin içerisinde sürekli oynama yapıyoruz. Sürekli olarak ileri geri yapıyoruz.
Örneğin, 9 lira seviyesinden Türk Hava Yolları hissesine giriş yaptık ve bir hesaplama modelimiz var. Gelir tablosunda pandemi olmadan önce, yani 2019 senesinde, bu şirket 12 aylıkta ne kadar kar yazmış? Net dönem karı zararını 4,5 milyar TL olarak görüyoruz. 4,5 milyar TL'yi, ödenmiş sermayesi olan 1,3 milyara böldüğümüz zaman ortalama 3 rakamını buluyoruz. Bunun ortalama 8 ile 12 katı arasında sadece temettü modeliyle hesaplamaya çalışsak bile hissenin en az 3 katına, yani 30 liraya kadar gidebileceğini görebiliyoruz. İndirgenmiş nakit akımı modeliyle farklı çıkabilir. Bu tüm yatırım araçlarında farklı olabilir.
Biz 9 liradan THYAO hissesine girdik ve 30 lira seviyesine kadar beklemeye çalışacağız. Neden? Çünkü bizim hisse fiyatı ile ilgili hesaplarımız bu yönde, ama bu 1 ay sürebilir, 6 ay sürebilir, 1 sene sürebilir, burada olduğu gibi 2 sene sürebilir, 5 sene de sürebilir. Sonuç olarak 5 senede de 4 katı bir gelir kazanmak aslında enflasyonun oldukça üzerinde, mevduat faizinin kat kat üzerinde olduğu için gayet güzel bir yatırım olarak karşımıza çıkıyor.
Bunu gerçekleştirirken o süre zarfı içerisinde değişen bir çevresel faktörler veya konjektür analizi dediğimiz noktayı ve aşırı tepkileri değerlendirip alım satım yapmamız gerekiyor.
Ne oldu? Birincisi, biz aslında hisseyi uzun vadeli, hedef fiyata gidecek seviyeye kadar, tutmuş olduk. İkincisi, hisse içerisinde sürekli olarak kâr realizasyonları yaparak hissedeki lotumuzu veya para kazanma miktarımızı arttırmış olduk.
Örneğin, THYAO hissesinde Nisan 2020'nin başından Haziran 2020'ye kadar %50'lik bir artış olmuş. Yani 2 ay içerisinde %50 kar çok muazzam bir gelirdir. O zaman biz ne yapacağız? Artık bu seviyelerden kâr realizasyonu yapacağız. Bu seviyelerden kâr realizasyonu yaptıktan sonra, yani ben 9'dan aldığımı 12 liralardan satmaya başlıktan sonra, yavaş yavaş aşağılara geldiğini görebilirsiniz. Tabi burada destek dirençler, konjektür analizleri ve piyasa analizleri işin içine girmiş oluyor. Ama biz sattığımız fiyatın aşağısına geldiği her uygun seviyeden, tabi ki burada BIST analizi sektörün gidişatı önemli, alım yapabiliriz. Tekrar 10 lira maliyet ile giriş yapabiliriz. Böylelikle, biz 9 liradan aldık 12 liradan sattık, sonra 10 lira maliyetle tekrar aldık. Bu 10 lira maliyetle aldığımızı 13 liraların herhangi bir bandında veya biraz daha bekleyip 15 liralar bandında satış yapabiliriz.
Ana motivasyonumuz hangi süre zarfı içerisinde ne kadar getiri getirdiğine bakmaktır. Mesela hisse 3 ay içerisinde %50 getirmişse bu muazzam bir getiri demektir. Burada hedefimiz bir kar realizasyonudur. Bu stratejiyi uyguladığımız zaman bu paradokstan çıkmış oluyoruz, çünkü orta seviye ve üzeri yatırımcılar genel olarak bunu sürekli kafasına takıyor.
Örneğin, Türk Hava Yolları yerine Ereğli hissesini alsaydım 5 sene önce 10 sene önce hatta 1-2 sene önce 6 liralardan alsaydım şimdi 30 liralara gitmişti. Bunu başka hisselerde de çoğaltabiliriz. O zaman, "ben alıp acaba 5 sene hiç dokunmadan sadece beklesemiydim ve 7 kat mı alsaydım yoksa 2017'de benim 5 liraya aldığım hisse 2018'de 12 lira olduğu zaman yani 1 senede 2,5 katı verdiği zaman mı satmalı mıydım? Ne yapacağım?" Bu sorunun cevabı işte budur.
Siz 5 liradan aldığınızda kaç lirada satacağınızı ve hangi konjektürel olayda satacağınızı biliyor olmanız gerekiyor. Sonrasında ise bu yükselişlerde kar realizasyonu yapıp düşüşlerde tekrar giriş yapabilmelisiniz. Çünkü siz hissenin kaç lira olabileceği, tabi ki %100 bunu kimse bilemez ama, konusunda hedef fiyatınız var. Yani siz 5 liradan aldığınız hisseyi 10 liradan sattıktan sonra tekrar 7 liraya 8 liraya düştüğünde gönül rahatlığıyla alabilmelisiniz. Çünkü sizin hedef fiyatınız örneğin 50 liraydı.
Bu paradokstan çıkmanın yegane yolu bunu yapmaktır. Hedef fiyatı belirlersiniz sonra hisse içerisinde oynamalar yaparsınız. Satış alış ve satış alış noktalarınızı belirlersiniz ve bu paradokstan çok daha net şekilde kurtulabilirsiniz.