Finansal özgürlük yolunda ilk hedefiniz kendinizi finansal olarak daha güvende hissedebileceğiniz bir birikime sahip olmaktır. Bu amaçla, finans ve borsa alanında kendinizi geliştirmelisiniz. Finansal olarak tam anlamıyla özgür olmak çok kolay değildir, fakat finansal bir birikime sahip olmak gerek iş seçiminde gerekse ani bir durumda paraya ihtiyacınız olduğunda size güven veren bir unsurdur. Bu yüzden, finansal özgürlüğe giden yolda atılabilecek 10 adımı bu yazımızda sizler için anlatıyoruz.
Tasarruf seviyesini artırmanın en iyi yolu gelir seviyesini artırmaktır. Tabi gelir seviyesini artırmak da daha çok kendimizi geliştirmemiz ile ilgili bir durumdur. Maaşlı olarak çalıştığımız işlerde yöneticilerimiz bizim ne kadar kendimizi geliştirdiğimiz ile çok ilgilenmeyebilirler, çünkü onlar için yapılması gereken işler vardır ve bunları biz yapabiliyor muyuz buna bakarlar. Oysa terfi etmemiz, maaşımızın artması ve farklı sektörlere farklı alanlara kaymamız ancak daha çok kendimize yatırım yapmamız ve farklı alanlarda uzmanlaşmamız ile mümkündür. Örneğin, mesleğimizle ilgili bir bilgisayar programını öğrenmek, İngilizcemizi geliştirmek, Excel'de kendimizi geliştirmek, sektörde yaptığımız işle ilgili güncel gelişmeleri takip etmek, farklı şirketlerde bizim alanımızda çalışan insanların nasıl iş yaptığını ya da aynı şirkette farklı departmanlardaki insanların nasıl iş yaptığını öğrenmek. Bunların hepsi bizim donanımımıza katkı sağlayacak ve uzun vadede hem terfi etmemizi hem maaşımızın artmasına yardımcı olacak unsurlardır.
Bir çoğumuz için bulunduğumuz işte terfi etmek ve maaşımızı artırmak çok mümkün olmayabilir, çünkü özellikle devlet memurları için alabilecekleri maaşın belli bir sınırı vardır. Özel sektörde bile politik unsurların hakim olduğu konular olabilir. O yüzden hareket alanımız sınırlı olabilir. O zaman ek gelir kaynakları yaratmakta tabii ki ideal bir çözüm olabilir.
Tabi herkes için ek gelir kaynakları farklı olacaktır. Sabit bir reçete tanımlamak burada mümkün değil, çünkü herkesin özellikleri, yetenekleri ve imkanları birbirinden farklı. Fakat yine de tavsiye vermek niteliğinde upwork, freelancer ve armut gibi farklı sitelerde bizim uzmanlığımızla ilgili belli işleri işverenlere yapmamız ve bunu ikinci bir gelir kaynağı olarak yapmamız mümkündür. Bu da hem ana işimiz dışında bize ilave bir kazanç sağlayacaktır hem de bir alternatif sunacaktır. Eğer asıl işimizi kaybedersek belli bir süre geçirmemize de yardımcı olacaktır.
Ülkemizde ihmal edilen önemli konulardan biri de finansal okuryazarlıktır. Normal bir insan haftada 45 saat çalışıyor. Ayda 200 saat çalışıyoruz. Peki ne için çalışıyoruz? Bir adet maaş almak için ayda 200 saat çalışıyoruz. Peki birikimlerimizi daha iyi yönetmek birleşik getiriyle servetimizi katlamak için ne kadar zaman harcıyoruz? Farklı yatırım enstrümanlarını tanıyor muyuz? Ne kadar getiri potansiyelleri olduğunu ya da ne kadar riskli olduklarını biliyor muyuz?
Muhtemelen büyük bir çoğunluğumuz bu konuda yeterli bilgiye sahip değil. O yüzden finansal okuryazarlığa yatırım, kendimizi geliştirmemiz, çeşitli kaynaklardan faydalanmamız oldukça geri dönüşü karlı bir yatırım alanıdır. Ekonomi ve Yatırım sitemizdeki yazılarımız ile sizlere hem yatırım enstrümanlarını tanıtıyoruz hem de portföy yönetimi ile ilgili stratejiler paylaşıyoruz.
Eğer bir yatırım planımız olursa, ne kadar birikim yapmamız gerektiğini ya da bu parayı hangi yatırım araçlarıyla nasıl değerlendireceğimizi 1 yıl sonra, 5 yıl sonra, 20 yıl sonra nerelere ulaşacağımızı bilmemiz mümkün olur. Ayrıca, eğer bir planımız olursa daha disiplinli olabiliriz ve planlama ile gerçekleşmeleri kıyaslayıp her yıl bittiğinde bir değerlendirme yapabiliriz. Hatta gerekirse planımızda da revizyon yaparak nereye doğru gittiğimiz ve tasarruf planımızda bir değişiklik yapmamız gerekip gerekmediği hakkında da bilgi sahibi oluruz. Böylece hem çok daha bilinçli oluruz hem de motive oluruz.
Sosyal medyayı ve televizyon kanallarını takip ettiğimizde her gün canımızı sıkan ve moralimizi bozan onlarca farklı içerikle karşılaşırız. Bunlar hem bizim canımızı sıkar hem de ciddi anlamda vakit israfı yapmamıza neden olur, çünkü hayatta bir gerçekleştirebildiğimiz ve değiştirebildiğimiz şeyler vardır, bir de etkimizin olmadığı konular vardır. Etkimizin olmadığı konularda vakit kaybetmek de tabii ki akıllıca değildir. Hem vakit kaybı hem moral kaybı gibi bir durum söz konusu olur.
Tabii gelecekte ne olabilecek neler yaşayabileceğiz bunları düşünmeli ona göre yatırımlarımızda da farklı alternatifleri ön plana çıkarmalıyız. Fakat bunu yaptıktan sonra da gereksiz yere günde bir takip edip insanlarla gündemi tartışıp canımızı sıkmanın da anlamı yoktur. Bizim hedefimiz finansal özgürlük. Ne kadar birikim yapmamız gerektiğini, o birikimleri nasıl değerlendirmemiz gerektiğini biliyoruz ve bu yolda da ilerleyeceğiz. Bu da bizim temel motivasyon kaynağımız olacak.
Birçok insanı düşündüğümüzde giderlerini gelirlerine göre ayarladıklarını görürüz. Hatta bazıları vardır yüksek maaş alır ama borçtan bir türlü kurtulamaz. Sürekli harcıyordur. Oysa tam tersini yapsak, gelirimizin bir basamak altında yaşasak? Belki ilk başlarda zorlanırız, çünkü bu çok kolay bir şey değildir.
Zaten gelirimiz düşüktür ve onun da bir basamak altında yaşamak ciddi fedakarlık gerektirir. Fakat 10 lira kazandığınızı düşünün. 8 lira harcıyorsunuz ve 2 lira biriktiriyorsunuz. 2 lira ilk başta göze küçük gelebilir, ama zamanla birikirler. Biriktikçe ve biz bunları doğru yatırım enstrümanlarında değerlendirdikçe bize gelire dönüşeceklerdir. Biz o 10 lira olan geliri zamanla 12'ye, 15'e, 20'ye çıkarma şansına sahip oluruz.
Bir basamak altında bile olsak, örneğin 20 lira kazanıyoruz ama 16 lira harcıyoruz. Oysa hiçbir birikim yapmayacaksak ancak 10 lira kazanma şansına sahiptik. Yani hem birikim yaptık hem de yaşam kalitemizi arttırdık.
Çevrenizdeki birçok insana bakın, kira vermek için yaşıyor. Niye ev sahibi olamamış, oysa o ev sahibinin daha da zenginleşmesini ya da hayatını idare etmesini sağlıyor. Fakat kendine hayrı yok. Unutmayın, "Fakirler para için çalışır. Para ise zenginler için". Paranın sizin için çalışmasını sağlamak akıllıca bir finansal çözüm olacaktır.
Harcamalarımızı doğru yönetmek, gereksiz harcamalardan kaçınmak ya da harcamalarda zaman yönetimi finansal özgürlük açısından önemli konulardır. Çevremizdeki insanları düşünüyoruz, aldıkları ürünü hiç kullanmadıkları halde satın alıyorlar. Örneğin, bir kıyafet alıyor dolaba atıyor ve hiç giymiyor ya da bir defa giyiyor. Bu tarz şeylere çok denk geliriz. Bir elektronik eşya alıyor ve aslında ihtiyacı yok, çok da kullanmıyor ve kenarda duruyor. Bu tarz masrafları kısmak, daha sade yaşamak tabi birikim yapma açısından da bize faydalı olabilir.
Diğer yandan bazen 20 liralık bir şey alacağız saatlerce araştırma yapıyoruz, ama zamanımız daha değerli. Orada belki 1-2 liraya takılmadan hemen alışverişi bitirebiliriz. Fakat büyük bir şey alacaksak, mesela bir ev alacaksak, bu sefer de çok daha titiz, çok daha dikkatli olup çok daha farklı alternatifi masaya yatırarak daha detay çalışabiliriz. Bu da zamanımıza kıyasla bize geri dönüşü oldukça yüksek olacak bir adım olur.
Finans piyasalarını takip eden insanlar gerek sosyal medyada gerek televizyonlarda yüzlerce farklı uzmanla karşılaşırlar. Bu uzmanlar bizlere farklı yatırım metodolojilerini öğretirler ya da farklı konularda farklı enstrümanlar için tahminlerde bulunurlar. Ne yazık ki, ne bu metodolojiler ne de bu tahminler çoğu zaman bizim işimize yaramaz. Hatta tam tersine zarar etmemize neden olur, çünkü finans piyasalarında ciddi bir çıkar çatışması vardır ve çoğu zaman takipçilerin para kaybetmesi ve tavsiyeleri veren uzmanların para kazanmasını sağlar. Yani takipçilerin kaybı, takip edilenlerin kazancının kaynağıdır. Öyle olunca da tabii doğru bilgiye ulaşmak oldukça zor.
Türkiye'deki Finansal Okuryazarlık Derneği ya da Warren Buffett gibi artık başarısını net bir şekilde kanıtlamış ya da para kazanması için bizim para kaybetmemize ihtiyacı olmayan uzmanlardan öğrenmeniz size daha çok fayda sağlayabilir.
Yatırımcıların başarısızlığına neden olan faktörler akademik olarak birçok farklı çalışmaya konu olmuştur. Bunlara baktığımızda aşırı hırs, özgüven ve acelecilik temel olarak yatırımcıların başarısız olmasına neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Oysa biz aceleci ve hırslı davranmayıp zamana yayarak daha güvenli ve daha oturaklı bir şekilde portföyümüzü ve yatırımlarımızı yönetirsek zamanla bileşik getirinin de gücüyle hedeflerimize ulaşma şansımız olur. Fakat aceleci davranıp 3 ayda koskocaman bir ağaca sahip olmak istersek maalesef tohumu ya da fidanı kaybetmemiz söz konusu olacaktır.
Başarılı insanları incelediğimizde çevrelerinde de oldukça başarılı insanlar olduğunu görürüz. Örneğin, Warren Buffett çok büyük bir yatırımcıdır, ama çevresinde Charlie Munger gibi yine çok büyük bir yatırımcı vardır. Çünkü üzüm üzüme baka baka kararır. Fakat diğer bir açıdan bakalım, çevremizde kumarbazlar var ve biz finansal özgürlük hedefiyle ilerleyen bir yatırımcıyız. Onlardan etkilenip biz de kumara sapabiliriz.
Bu nedenle, çevremize bizimle aynı amaca sahip insanları toplamayı başarırsak, onlarla arkadaşlık kurarsak ve aklı başında makul hedefleri olan bilgili donanımlı insanlarla arkadaşlık kurarsak onlardan bazı konuları hem öğrenebilir ve kendi yatırım hayatımızda taklit edebiliriz hem de sosyal etkileşim içinde birbirimizi motive edebiliriz. Bu yüzden, doğru çevreye sahip olmak finansal özgürlük yolunda bizim işimizi kolaylaştırır.