"Trend Takipçisi" Kitap Özeti

Trend Takipçisi kitabından alınması gereken dersler ve çıkarımları bu yazımızda değerlendiriyoruz.

1. Piyasayı Yenmek

Piyasa mantıklı yaşayan bir yer değildir. Piyasada önemli olan paranın ne yöne hareket ettiği ya da ne yönden hareket ettiğidir. Yani piyasa, özellikle market yapıcılar (market maker), oyuncular ve en alt kademede kısıtlı olarak yatırımcıların etki ettiği bir yerdir. Burada siz bir şirketle ilgili çok önemli bir potansiyel görüyor olabilirsiniz. Şirket çok iyi olabilir ya da çok büyüyecek olabilir, ama sizin bu gördüğünüzü her zaman yatırımcılar, oyuncular ya da market maker'lar görmeyebilir ya da bu kişiler bunu sizden çok daha önce görüp bu gelişmeyi hisse senedi fiyatlarında fiyatlamış olabilirler. Siz geç kalmıştı da olabilirsiniz. Eğer bir şeye çok fazla takılırsanız, bu gördüğünüz şeyde haklı olsanız bile bu ya fiyatlanmış olabilir ya da hiç bir zaman diğer market maker ve yatırımcılar tarafından farkedilmeyecek olabilir. Bu nedenle, düşüncelerinizde çok fazla ısrar ederseniz, bu size maddi kayıplar olarak geri dönebilir. Zaten piyasada tecrübesi olanlar bu tip olayların çok fazla yaşandığını görürler. Çok iyi bilançosu olan çok iyi yatırımları olan hisselerin düştüğünü, sonraki bilançoların kötü geldiğini görürler. Bunun da nedeni, İçeriden Öğrenen Yatırımcı'ların (Insider Trader) ve diğer market yapıcıların şirketler ile ilgili haberlerden ve bilançolardan bizden daha önce haberdar olmalarıdır.

2. Alım Satım Zamanlaması

Bu aşırı önemli bir konudur. Spekülatör ile manipülatör arasındaki fark çok karıştırılmaktadır. Manipülatör, olağandışı fiyat hareketlerine sebep olan kişilere denir. Spekülatör de al-sat'çılara denir. Örneğin, Halkbank hissesi aldınız, bu hisseyi 5-10 yıl önce alıp hala elinizde tutuyor olsaydınız bu hisse iki kattan fazla artmış olmasına rağmen zararlı olacaktınız. Bazı bankalar, örneğin Garanti Bankası 5 Dolar'dan alıp 1,5 Dolar seviyelerine veya aşağısına düştüğünü gördüyseniz tekrar 1,5 Dolar seviyelerine geldiğinde sadece zararınızı azaltmış oluyorsunuz.

Örneğin, Arçelik hissesini 2017-2018 yıllarında 30 liradan aldınız, sonrasında Arçelik hissesi bugün 70 lira oldu, ama o zamanlar siz aldığınız dönemde dolar 3-4 liraydı. Bugün 18 liranın üstündeyse, zararda olursunuz. Bu nedenle, hissenin ne zaman alınıp ne zaman satıldığı önemlidir.

Diyelim ki şu an tepede olan hisselerden birisini aldınız. Peki bu hisseden ne zaman çıkacaksınız? Ne zaman zararı durduracaksınız? Örneğin, bulunduğunuz piyasanın ekonomisinde, dış ilişkilerinde, bulunduğu jeopolitik konumundan kaynaklı haberlerde ani değişiklikler olabilir. Bu nedenle, iyi bir risk analizi yapıp bir çıkış planı olması gerekmektedir.

3. Tahminler ve Gerçekleşenler

Piyasa bu haberi nasıl algılar? Piyasa bu haberi olumlu veya olumsuz algılar diye düşünmeye gerek yok. O haber geldikten sonra fiyatlamalara baktığımız zaman haberin ne olduğuna bakmaya gerek yoktur. Bu haberi her zaman trendte teyit edip, eğer hissenin takası ilginizi çekiyorsa teknik analizden de onay almanızda fayda vardır.

Teknik analizi her zaman takasın önüne koymalısınız. Çünkü takaslarda çok daha fazla tuzak oluyor. Teknikte de tuzağa düşebilirsiniz, ama tuzağa düştüğünüz zaman en azından belli bir çıkış noktası olur. Zararı önceden belirlemiş olursunuz ve o seviyeden satarsınız. Takaslı tuzağa düştüğünüz zaman çok fena kayıplar yaşayabilirsiniz. Bu nedenle, haberleri yorumlamak yerine, şunu alırlar şunu satarlar demek yerine, alıyorlar satıyorlar demek teknik analiz yorumu yapmak daha mantıklıdır.

Ayrıca, piyasayı çok iyi anlamak gerekiyor. Bütün market yapıcıları, oyuncuları çok iyi tanımak gerekiyor, ki ona göre hareket edebilesin. Tabii ki bunu yapan tecrübede traderlar ve tahtacılar var. Örneğin, tahtacılar farklı oyuncuları kendi tahtalarına çekebiliyorlar. Ancak, bunu yapacak yatırımcılar piyasanın çok uzun zamandır içinde olanlar, piyasada çok fazla tecrübesi olan kişiler.

4. Fiyat Gerçektir

Bilançolar manipüle edilebilir, şişirilebilir, sönük gösterilebilir, ama bir hissenin fiyatı anlık olarak sabittir. Örneğin, bir hisseye baktığınız zaman alıcı ve satıcı emirlerini görürsünüz. Tabiki bunlar da değiştirilebilir, birisi hisseyi alırken fiyatı düşüyor olabilir, ama bu hisse gideceği zaman eninde sonunda o bir önceki tepesini kırmak zorundadır. Bunu engelleyemezler. Bu yüzden, teknik analiz bir adım öndedir, çünkü teknikte fiyat değerlendirmesi yapılır. Hisse bir önceki fiyatını kırmış, bir önceki tepesini veya bir önceki satış noktasını geçmesine rağmen halen daha hareketine devam ediyor olabilir. O zaman bu hisse ile ilgili işlem yapmanız daha mantıklı olur, çünkü  gerçekten de o fiyatını kırmıştır.

Bunu bu kadar basit düşünmeyin, çünkü likidite alım satım hareketleri de olabilir. Bir hissede açık yakalayıp sonrasında onu daha yüksek bir fiyattan satıp, hem onun parasını alıp hem de pozisyonu zarardan kapatıyorsanız bile sizin tekrardan alım yapmanız gerekiyor. Hem ona yükseklerden alım yaptırarak kendisine kar sağlayıp, o aradaki farktan ettiği kârla kendisine hisseyi hedefe götürmek için maddi güç sağlayarak yine fiyat hareketlerinde de bize daha gerçekçi veriler verebilir. Ancak, bilançoların sağlamasını yapmak çok zordur, çünkü gidip tek tek kalem kalem şirketi araştırmanız gerekir. Bunun yerine bir hisseyi incelerken likidite durumlarına dikkat edebilirsiniz. Bu yüzden fiyat bize daha güvenilir veri verir.

5. Risk ve Zarar

Eğer borsadan büyük bir kazanç elde etmek istiyorsanız, ona göre de riskinizi almak durumundasınız. Tabii ki burada saçma riskler de almamak gerekiyor. Örneğin, sizin 20 bin liranız var. Bir hisseye yatırım yaptığınız zaman bin ya da 2 bin lirayı riske etmeniz gerekiyor. Eğer ben teknik analize bakıp ilk dirençten veya destekten satacağım diyorsanız, muhtemelen ilk destek noktasının zaten likidite sağlamak için, yani long işlem açanları patlatmak, onlara mallarını sattırmak ve onların mallarını ucuza almak için, zaten ilk destek noktaları patlatılır. Buna göre sizin bir destek noktası belirlemeniz gerekiyor. Aşırı düşük risk alacağım, hemen stop olacağım, 20 bin liram var, ama 100 lira zarar olursa satacağım diyorsanız büyük bir ihtimalle para kaybedeceksiniz.

Fakat bu demek değildir ki, örneğin 500 lira kazanç hedeflediğiniz bir hisse için 500 liralık risk almak da mantıklı değildir, çünkü trader'lar ve al-sat'çılar içinde %50'nin üstünde başarı oranı çok düşüktür. Tabii ki vade uzadıkça bu başarı oranı yüzdesel olarak artar, ama o zaman da enflasyon ve Dolar'ı hesaba katmanız gerekiyor. Örneğin, sizin 500 liralık bir kazanç planınız var. Kısa vadeli bir işlem açıyorsunuz. 500 liraya bir hisseyi bin liraya gelene kadar tutarsanız bin lira zarardan satarsanız.

Ayrıca, 10 işleminizden 4'ü başarılı olsun, 6'sı başarısız olsun. Siz zarar edersiniz. Fakat, 500 lira zarar kes belirtip ona göre az miktarda alıp bin liradan da kar al dedirttiniz, o zaman 3 işleminizden 2'si başarılı olsa ya da 10 işlemden 6'sı başarısız olsa 4 başarılı olsa bile siz yine %40 başarı oranıyla kar elde edebiliyorsunuz.

Kazanç sağlamak için risk almak tabii ki şart. Adı üstünde hisse senetleri riskli ürünlerdir, ama bu riski de mantıklı bir şekilde almanız gerekiyor.

6. Mantıklı Risk

Örneğin, bir hissede 500 lira zarar kes (stop loss) noktası ve bin lira da kar al noktası belirlediğiniz takdirde bu mantıklı bir sistemdir. Fakat 500 liraya kadar kâr gelirse hisseyi alırım deyip sonra hisseyi hiçbir şekilde satmazsanız sonra da bin lira zarara düştüğünde korkup bu hisseyi satacaksanız, o zaman çok yanlış bir iş yapmış olursunuz.

Kitabın tamamını okumak isterseniz aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.

^