Vadeli mevduat mı, yoksa kur korumalı mevduat (KKM) mı? Bu yazıda, dövizin yükselişi ve bileşik getirilerden, enflasyona endeksli tahvillerin kazançlarına kadar her iki yatırım seçeneğini ele alıyoruz. Vadeli mevduatın sağladığı faiz getirisinin yeterliliğinden, KKM'nin avantaj ve dezavantajlarına kadar tüm detayları inceleyerek, Türk Lirası vadeli mevduat ile KKM arasında en uygun seçeneği belirlemenize yardımcı olacağız.
Öncelikle son dönemde Dolar TL kuru birçok atak geçirdi. Son 5 yıla baktığımızda 2018 yılında Dolar yaklaşık 4,5-5 liralardan bir anda 8 liralara çıkmış. Sonra 6 lira civarında dengelenmiş ve 2021 sonunda da büyük bir döviz atağı görmüş. 9 liralardan 18 liralara kadar yükseldiğini sonra da 13 liradan dengelendiğini görmüştük.
2023'te Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde Dolar kuru 19 lira iken bir ay içinde, seçimden sonra, 19'dan 26'ya yükseldiğini ve hatta orada da kalmayıp yükselmeye devam ettiğini görmüştük. Bu da bize gösteriyor ki, paramız eğer TL'de ise alım gücümüz çok kısa bir sürede düşebiliyor.
Bunu şöyle açıklayabiliriz; elinizde şu an 1000 Dolar var ve bu para ile iyi bir laptop alabiliyorsunuz. Muhtemelen bir yıl sonra da 1000 Dolara bir laptop alabilirsiniz, fakat elinizde 30.000 lira varsa ve bugün bir laptop alabiliyorsanız. Bir yıl sonra o laptopu kaça alabileceğinizi yani Türk Lirası cinsinden kaça alabileceğinizi tahmin etmek mümkün değil. Belki 40.000 liraya da alabilirsiniz, belki 50.000 liraya alamayacağınız bir ortamda oluşabilir. O yüzden, aslında döviz cinsinden paranın değerini korumak çok daha önemli.
Eğer Türk Lirası kısa sürede dövize karşı değer kaybediyorsa bu da peşinden çok ciddi bir enflasyon getiriyor ki bunu geçmiş dönemlerde gördük.
Dövizin üç farklı hızlı yükseliş döneminde acaba ne kadarlık bir bileşik getiri oluştu? 30 Temmuz 2018'de döviz 4,84 lira iken 3 Eylül 2018'de 6,63'e yükselmiş. Yani yaklaşık bir ayda %37 yükselmiş. Aylık % 37 kazanç elde ederseniz yıllık bileşik getiriniz %2.662. Bunun faiz ile karşılaştırmak gerçekten zor, yani böyle bir faizi piyasada bulma şansınız yok. Bu döneme eğer vadeli TL ile girdiyseniz zarar kaçınılmaz.
Benzer bir durum 2021 Kasım'da oldu. Bu sefer biraz daha uzun sürdü. Kasım, Aralık ve Ocak'ın başı, yani yaklaşık 50 günlük bir dönemde, döviz kuru yaklaşık %38 yükseldi, ki bunun yıllık bileşik getirisi %795'e tekabül ediyor. 26 Mayıs 2023 ile 26 Haziran 2023 arasında Dolar kuru %31 yükseldi, ki bunun da bileşik getirisi %2385. Eğer paranız TL'de ise bir ay içinde bir anda alım gücünüzün ciddi anlamda eridiğine şahitlik edersiniz.
6 Ekim 2023 tarihinde iş yatırım sitesinden çekilen aşağıdaki veride de gördüğünüz gibi Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)'ye veya enflasyona endeksli tahvillerin getirileri bulunmaktadır.
Vade Tarihi | Bileşik Faiz (%) |
08.11.2023 | -43.57 |
08.05.2024 | -22.72 |
05.06.2024 | -24.69 |
18.09.2024 | -15.68 |
06.11.2024 | -14.47 |
29.01.2025 | -9.86 |
16.04.2025 | -9.72 |
18.06.2025 | -9.05 |
14.01.2026 | -7.01 |
07.07.2027 | -6.38 |
12.01.2028 | -5.83 |
28.06.2028 | -5.59 |
19.07.2028 | -5.75 |
28.05.2031 | -2.74 |
11.02.2032 | -2.53 |
04.08.2032 | -2.74 |
12.01.2033 | -2.53 |
Buradaki değerlere baktığımızda 2023 Kasım vadeli tahvilin getirisinin %-43 olduğunu ve yıllık bileşik olarak Ocak 2033 vadeli tahvilin ise %-2.5 olduğunu görüyoruz. Yani insanlar ya da özellikle bankalar bu tahviller ile belki enflasyona karşı kendilerini koruyabiliyor, ama zarar etmeyi başından kabul ediyorlar. Yani diyorlar ki ben 100 liralık alım gücünü bugün yatırayım. 1 yıl sonra 97,5, 2 yıl sonra 95'e belki 10 yıl sonra %20 alım gücümü kaybetmeyi kabul ediyorum, yeter ki enflasyona karşı kendimi koruyayım.
Belki biz sabit faizli tahvillere baktığımızda %30 civarında faizler görüyoruz ve bankalarda belki %40 faizler görüyoruz, ama o faizler enflasyona karşı bizi korumuyor. Buradaki negatif TÜFE endeksi tahvillerine kıyasla negatif faizleri görmemiz de açıkçası halen daha sıkı para politikası uygulanmadığını ve borçlanmayı neredeyse halen daha belki teşvik eden bir durum ya da parayı harcamayı halen daha teşvik eden bir durum olduğunu görmekteyiz.
Çok sık duyduğumuz şeylerden biri de eğer 1 milyon liran mı var? Bankaya yatır. Zaten faizi ile geçinirsin. Bir şey yapmana gerek yok. Aslında bu çok yanlış bir söylemdir, çünkü eğer bir ülkede enflasyon varsa aldığınız faiz çok anlamlı değildir.
Örneğin, yukarıdaki örnekte 1 milyon lirayı %50 faiz ile bankaya yatırdığımızı düşünelim. Aylık faiz getirisi 41.000 liradır. Biz bu 41.000 lirayı harcadık diyelim ve 1 milyon bir yıl sonra da yine elimizde var. Fakat eğer enflasyon %50 ise bu sefer paranın alım gücü 666.000 liraya düşüyor. 2 yıl sonra 444.000 liraya düşüyor ve bugünkü 1 milyon lira 10 yıl sonra 1 milyon olarak dursa bile bugünkü 26.000 liraya düşüyor. Buradaki 41.000 liralık yıllık faiz getirisinin, aylık faiz getirisinin alım gücü ise 1000 liraya düşüyor. 1000 lira ile de tahmin edersiniz ki hiç kimse geçinemez.
Yani eğer ana paranız sabit kalıyorsa enflasyona karşı ciddi anlamda eriyor ve aldığınız faizin önemi yok. Önemli olan aldığınız faizin enflasyona kıyasla yüksek ya da düşük olmasıdır. Eğer yüksekse reel olarak gerçekten kazançlı olabilirsiniz.
Paranızın Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabında durmasının ya da Türk Lirası'nda durmasının belli avantajları ve belli dezavantajları vardır. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının en büyük avantajı Türk Lirası'ndaki ani değer kaybına, yani Dolar'daki ani bir zıplamaya, karşı hem bizi koruyor hem de eğer Merkez Bankası çok yüksek faiz uygular ve Dolar'ı baskılarsa da o Dolar'ın baskılanmasından etkilenmemek için de, düşük de olsa, Türk Lirası cinsinden faiz alma şansına sahip oluyorsunuz. Bu yüzden, ciddi bir güvence veriyor.
KKM'nin tek dezavantajı 3 aydan kısa vadeli açamıyoruz ve açtığımızda da 3 ayı beklememiz gerekiyor. KKM'yi erken kapatırsak zarar edeceğimiz bir durum oluşuyor.
Türk Lirası'nın belki tek avantajı aylık vadeli, hatta para piyasası fonlarıyla günlük vadeli olarak Türk Lirası'nı değerlendirebilmenizdir. TL vadeli mevduatın dezavantajı ise, eğer dövizde ciddi bir atak olursa %50 faiz alsak bile bu bizi asla korumaz.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları çıktığından beri baktığımızda, döviz kurlarının piyasa faizlerine benzer bir oranda yükseldiğini görüyoruz. Böyle bir durumda açıkçası ha Kur Korumalı Mevduat (KKM) ha vadeli mevduat, ikisi de birbirine benzer getiriler sunuyor. Fakat sıra dışı senaryolarda bu ikisi birbirinden ciddi anlamda ayrışabiliyor.
Faizler Sert Artarsa (3 Aylık Dönem) | Dolar %30 Artarsa | |
Vadeli TL | %12,5 | %12,5 |
KKM | %5 | %30 |
Bu sıra dışı senaryolardan birincisi, eğer Merkez Bankası beklenenden çok daha sert bir faiz artırırsa bu döviz kurunu baskılamaya karar verdi. Bu durumda Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları faiz oranı kadar faiz alabilir ki, KKM'ye 3 aylık vadede verilen faizi %20 olarak düşünelim. 3 ay boyunca KKM'de beklerseniz ve döviz kuru düşük kalırsa ancak %5 Türk Lirası cinsinden getiriye sahip olursunuz. Fakat yıllık %50 faiz ile vadeli TL mevduat açabiliyorsanız bu 3 aylık dönemde bu oran %12,5'a denk gelecektir. KKM'nin buradaki fırsat maliyeti yaklaşık %7,5'tur.
Fakat tam tersi bir durum olduğunu düşünelim, ülke biraz daha karıştı. Belki politika değişti, belki Merkez Bankası başkanı görevden alındı; böyle bir senaryolar yaşanırsa ve döviz kuru aynı bir şekilde %30 yükselirse, bu durumda vadeli TL mevduat 3 aylık bir dönemde %12,5 getiriye sahip olurken, Kur Korumalı Mevduat (KKM)'ın getirisi %30 oluyor ve arada %17,5 gibi ciddi bir fark oluşuyor. Aslında bakarsak risk ve getiri dengesinde Kur Korumalı Mevduat'ın çok da ağır bastığı ve en azından döviz cinsinden paranın değerinin korunmasının bile önemli bir avantajı olduğu görülmektedir.
Kur Korumalı Mevduat (KKM)'ta devam mı etmeliyiz yoksa yüksek faizler nedeniyle vadeli TL mevduata mı geçmeliyiz? Bu soruya cevap vermek için üç farklı boyutta konuyu değerlendirebiliriz;
Türk Lirası'nın fiyat oynaklığı, değer oynaklığı ve enflasyonun belirsizliği açıkçası Kur Korumalı Mevduat (KKM)'ı daha cazip hale getiriyor, çünkü Kur Korumalı Mevduat (KKM) açısından düşününce parayı en azından döviz cinsinden alım gücü olarak sabitlememiz bile önemli bir istikrar.
İkinci olarak faizlerin devamlılığı da önemli bir boyut. Örneğin, biz şu anda Türk Lirası'na paramızı %50 faiz ile yatırdık ve 3 ay boyunca yüksek faiz aldık. Fakat sonra bir anda faizler düşürülürse ve o sırada da döviz kuru da yükselirse hem yüksek faizden artık devam edemeyeceğiz hem de Dolar almaya da kalkarsak şu an 28 lira olan Dolar'ı belki 40 liraya alacağız ve ciddi anlamda zarar edeceğiz. Bu durumu 2021 Kasım ayında Türk Lirası'nda olanlar yaşadı ki, bu bence önemli bir risktir.
Üçüncü olarak da harcamalarımızın hangi para birimine bağlı olduğu da bir belirleyicidir. Örneğin, bir otomobil alacaksak, otomobil fiyatları daha çok döviz kuru ile belirlendiği için KKM'de olmamız mantıklı olabilir. Fakat diğer yandan sabit faizli ve Türk Lirası cinsinden bir konut kredisi için geri ödemelerimiz varsa, o zaman vadeli TL mevduatta olmak daha cazip olabilir. Çünkü sabit bir ödemeniz var ve vadeli TL mevduatta sabit bir getiri vadediyor ve bu durumda biz vadeli TL'yi tercih edebiliriz. Ayrıca, eğer paraya kısa dönemde ihtiyacımız varsa Kur Korumalı Mevduat (KKM)'ın 3 ay vadeli olması da bizim için bir dezavantajtır ve KKM bizim için uygun olmayacaktır.